Çalışmayı hazırlayan ve çalışmayı değerlendiren kişilerin karşısında, iletişim açısından dengesiz bir durumun ortaya çıktığı söylenebilir.  Çalışmayı hazırlayan kişi, Dökmen’in yapıtında aktardığı bilgilerin, yapılan çalışmaya ne kadar aktarıldığı konusunda, çalışmayı değerlendirecek kişi tarafından bilişsel bir değerlendirmede bulunmasını beklemektedir. Oysa ki çalışmayı değerlendiren kişi yaptığı seçimle, çocuk benlik durumundan şu mesajı iletmektedir "Bu çalışmanın sadece eğlendirici yönüyle ilgileniyorum ve ne kadar bilgi içerdiği ve bu bilginin nasıl kullanıldığı konusu beni hiç ilgilendirmiyor"

Çalışmayı hazırlayan kişi ise bilişsel açıdan hazırladığı çalışmanın ne kadar anlamlı olduğu konusuna da değer vermektedir. Çalışmanın eğlenceli yönü tükendiğinde, değerlendirmeyi yapan kişinin tüm merakının sönüp gideceğinden dolayı kaygılıdır. Her ne kadar yüksek bir ilgi düzeyinin işaretleri görülse de, eğlence konusundaki yüksek beklentileri karşılamayacağı ve bir hayal kırıklığının ortaya çıması olasılığından ötürü endişe edilmektedir. Bu nedenle ileride oluşacak bir iletişim çatışmasına karşı uyarıda bulunmak gereği hissedilmiştir.

Kısacası, yetişkin benlik durumundan gelen mesajlara karşın değerlendirmeyi yapan kişi, çocuk benlik durumunu sürdürmektedir. Bu durumda çalışmayı değerlendiren kişi şu yorumlardan birini yapabilir.

Yorum 1: Konunun bilişsel düzeyiyle şu ana dek fazla ilgilenilmemiştir. Ancak gelinen bu noktada çalışmayı yapan kişinin beklentileri değerlendirilmiş ve çalışmada değinilen görüşlerin mantıksal yönünün tartılması benimsenmiştir.

Yorum 2: Eğlenceli ve sürükleyici bir çalışma yapılması azımsanmamalıdır. Şu ana dek, makalede en olumlu bulunan nitelikten vazgeçilmesi önerisi getiriliyor. Buna karşı çıkılmakta ve çalışmanın daha eğlenceli bir nitelik kazanması önerilmektedir.