yuva

doktora

e-posta

• İçindekiler

• 1- Giriş 
• 2- Temel terim ve kavramlar 
• 3- Sorunun ortaya konması
• 4- Araştırmanın amacı
• 5- Gözlemler, varsayımlar
• 6- Araştırmada izlenecek yol
• 7- Araştırmanın sınırlılıkları ve öneleştiri
• 8- Araştırmada beklenen sonuçlar 
• 9- Çalışma planı
• 10- Seçilmiş kaynakça

• Mimarlık, etrafımızı bir yorumlama biçimiyse, yani bir düşünce biçimiyse, onu oluşturan ikili karşıtlık ve kategorileri bulmak olasıdır.
• Bunların ortaya konması mimari düşünüş biçimimizi en azından farklı bir açıdan görmeye yardımcı olabilir. 
• Mimarlık ürünleri ile düşünmenin temelinde yatan dilin yapısı arasında paralellikler olmalıdır. Bu benzeşimleri aramak mimari düşünüşü, diğer bir deyişle mimarlığı anlamsal referanslara bağlamamızı sağlayacaktır.
• Çevreyi anlamlandırmamıza yarayan araçlarının  mimaride somutlaşmış biçimleri bulunmaktadır. Anlam aktarma ya da anlamlı kılma amacı doğrultusunda oynanan düşünsel oyunlar mimaride yansımalarını bulurlar.
• Mimari düşüncenin temelinde yatan, her durum ve şartta geçerli karşıtlıkların bulunması olasıdır.
• Düşüncenin niyetine bağlı olarak, bu evrensel karşıtlıkların göreceliğini savunmak da mümkündür. Mimaride kararsız yorumlamalara, yani mimarinin "sıfır derecesine" seyahat nasıl gerçekleştirilir?
• Sözmerkezci (logosentrik=akıl merkezci) bir düşüncenin eseri olan mimari biçimler anlamsallıktan uzak değillerdir. Düşünceden uzaklaştırılmış bu yapılarda anlam nasıl aranabilir. Bu mimari düşünüş, (art yapısalcı söylemle) dile kaçınılmaz olarak geri mi dönmektedir ? Yani kendi dilini, düşünüş biçimini oluşturmuş mudur?